ÖĞRETMENİM BENİ FARK ET!!

Posted on Updated on

“Her şey ben ilkokula yazıldıktan sonra başladı. Bir akşam evde ders çalışırken annemin bana tuhaf baktığını fark ettim. Yazdıklarımı dikkatle inceledikten sonra mırıldandı. Az sonra elinde düz beyaz bir kağıtla çıkageldi.

“Bir ağaç çiz” dedi, bana.

Çizdim. Önce köklerini, sonra aşağıdan yukarıya doğru gövdesini ve daha sonra dallarını ve yapraklarını… ben çizerken annem “Allah Allah” diye söyleniyordu. Sonra kendisi bir tane çizdi. Önce kalın bir gövde, sonra dallar ve yapraklar, en son kökler… Ne fark eder ki?..

Sonra yazı yazdırdı. Yazdım. Hemen yanına kendisi yazdı. Baktım B’leri, D’leri, N’leri benimkilere benzemiyor. Onunkiler ters.

Sabah ayakkabılarımı bağlarken (ben hala bağlayamıyordum)

– “Öğretmenin bu yazdıklarına bir şey demiyor mu? diye sordu. Zaman zaman bana kızdığını söyledim. Tahta da yazılanları deftere geçirirken zorlandığımı, gecikince de “Tembel” diye fırça yediğimi anlattım.

“Niye zorlanıyorsun?” diye sordu annem.

“Çünkü tahta da yazılanlar da senin gibi…” dedim. “Ters aynı…”

Öyleydi gerçekten de, benim “ev” diye yazdığımı sınıftakiler “ve” diye okuyorlardı. N’leri, P’leri, K’ları ters yazıyorlardı. Herkesin sağ bildiği benim solumdu.Tahtadakileri defterime geçirirken düzeltmeye çalışıyordum. O yüzden gecikiyordum.

O gün öğleden sonra annem okula geldi. Öğretmenle bir şeyler konuştu. Ertesi günde kapısında “Davranış Bilimleri Enstitüsü” yazan bir yere götürdü.

“Bak bu abla doktor. Seninle biraz konuşacak” dedi. Güler yüzlü bir abla adını söyleyip tokalaşmak için elini uzattı. Uzattığı eli tersti. Tokalaşamadık. Sonra o da bir şeyler yazıp çizmemi istedi. Bunun çocuklarda çok sık rastlanan bir sorun olduğunu söyledi. O sözcüğü ilk kez orada duydum…. DİSLEKSİ….

Doktor dönüp arkasındaki dosyalardan bir kağıt çıkardı.

– “Bu çizimler ve yanındaki notlar Leonardo da Vinci’ye ait” dedi. Yazılar bana çok tanıdık geldi. Benim gibi düz yazan birini bulmuştum işte.Sonra masanın üstündeki aynayı elindeki kağıda tutup bize gösterdi.Annem hayretler içinde kaldı.Notlar onların diline tercüme edilmişti sanki. Ayna bir şifre çözücü gibi düzeltmişti yazıları… doktor abla bunun bir hastalık değil, bazı çocuklar da rastlanan türden bir bozukluk olduğunu anlattı uzun uzun. Disleksilerin bazı harfleri ve sayıları ters yazdıklarını, ancak bunun bir zeka eksikliğinden kaynaklanmadığını, hatta tersine, disleksil çocukların çoğunda üstün zeka saptandığını söyledi.

Edison’un, John Lennon’ın, Michelangelo’nun, Steven Spielberg’in, Prens Charles’ın, J.F. Kennedy’nin disleksil olduklarından söz etti. Yine bir disleksil olan Einstein’ın okumayı 9 yaşında söktüğünü ve normal okulda başarılı olamayınca da babası tarafından askeri okula yazdırıldığını anlattı.

– “ Bu saydığım isimlerin hepsi birer dahi idi. Bize göre ters yazmalarına itiraz edilmediği, tersine hoşgörü ile bakıldığı için dehalarını kanıtlayabildiler.” dedi. Çıktığımızda hastalığımı sevmeye başlamıştım. Yanılmamıştım işte. Ben değildim ters yazan onlardı…. farklılığımdan utanmamaya başladım. Ertesi gün okula cebimde bir ayna ile gittim. Ayna benim tercümanım olmuştu adeta. Yazdıklarımı onların diline çeviriyordu.Onların yazdıklarını da benim için düzeltiyordu.

Ancak o gün resim dersinde koptu kıyamet. Öğretmen hepimizden bayrak çizmemizi istemişti. Bir ay yıldız çizip, boyayacak ve sıramızın üzerine asacaktık.Önce yıldızı çizip, yanına bir hilal kondurdum. Sonra öğretmen tepemde bitti.

“Bu hilal ters” dedi.
“Hayır, düz “ dedim. Kağıdı önümden çekip, sınıfa gösterdi.

“Sizce bu hilal ters mi, düz mü?” diye sordu. Çocuklar hep bir ağızdan “ ters, ters” diye bağırmaya başladılar.Öğretmen  tahtaya kalkıp doğrusunu çizmemi istedi.Kalktım, çizdim. Sınıf katıla katıla gülüyordu. Öğretmen “bak yine ters yazıyor” diye bağırdı. “Sen benimle alay mı ediyorsun? Bu ülkenin bayrağını ters çizemezsin herkes gibi çizeceksin” diye gürledi. Korkarak cebimden aynamı çıkardım. Tahtaya doğru tutup bakmalarını istedim. Aynaya yansıyan görüntü tam onların çizdiği gibiydi. Tersti.Aldırmadılar… hem alay ediyor, hem öfkeyle “Düz çiz… düz çiz” diyordu. Öğretmen, elimi avuçlarının içine aldı ve zorla bana ters bir hilal çizdirdi. Sınıfa döndü “Şimdi düz mü?” diye sordu.Herkes hep bir ağızdan düz dedi.”Haydi şimdi yerine” dedi öğretmen. İşte ben de terstim artık. Sırama doğru yürürken ensemde öğretmenin sinirli ses dalgalarını hissettim. “ Sözümü dinlerseniz, yarın hepiniz birer Leonardo olabilirsiniz” diyordu. Güldüm. Oturduğumda ay, tahtadan ters ters bana bakıyordu.

CAN DÜNDAR

Disleksi ile ilgili bir yazı yazma fikri oluştuğundan beri en güzel ifadeyle anlatılan bu yazı olmazsa olmazdı. Hem disleksi öğrencileri olmuş bir öğretmen olarak hem de disleksi bir evlada  sahip bir anne olarak disleksi ile yaşayan bu çocukların ve ailelerin eğitim sistemi içinde fark edilmediği değer verilmediği ülkemizde işlerinin kolay olmadığı kesin.  Öncelikle bu durumu sıkıcı bir öğretmen ifadesiyle tanımlamak isterim:

Disleksi, ilk kez İngiliz Doktor W.P Morgen tarafından 1896 yılında tanımlanmıştır. Morgen’a göre Disleksi”Doğuştan kelime körlüğüdür.”

Avrupa Disleksi Derneğine göre disleksi tanımı “Disleksi;okuma,heceleme ve yazma becerilerini edinmede nörolojik kökenli bir farklılıktır.”

Disleksi, zeka düzeyi “normal veya normal üstü” olan,”okuma hızı,okuma kalitesi,okumayı öğrenme hızı,okuduğunu anlama- anlatma becerisi” yaşıtlarına ve zekasına kıyasla; beklenenin altında olan okuma bozukluğunun genel adıdır.

Disleksiyi bir video olarak  izlemek isterseniz:

Bu çocuklar için durumu daha iyi kavramak anlamak adına ünlü disleksilerin ağzından okul yaşantıları ile ilgili fikirleri şöyle:

Öğretmenim sersemin teki olduğumu söylüyor, babam da aptal olduğumu düşünüyordu. Bense artık budalanın teki olduğuma karar vermiştim.
Thomas Edison /Bilim Adamı

Öğretmenlerim aklımın yavaş çalıştığını, asosyal olduğumu ve ölene kadar aptal rüyalarımın peşinde sersemce savrulacağımı söylüyorlardı.
Albert Einstein /Bilim Adamı

Okuma güçlüğü çeken bir bilim adamını, bilimsel becerileri olmayan bir okur-yazara tercih etmelisiniz.
Leonardo Da Vinci/Sanatcı-Bilim A.

Okul yıllarında kendimi oldukça bezgin ve cesaretim kırılmış hissederdim. Kendini sınıftan tamamen dışlanmış veya yarışın en sonunda hissetmek berbat bir duyguydu.
Winston Churchill/Devlet adamı

Ailedeki en yavaş kişi olduğumu düşünürdüm. Korkarım oldukça haklıydım ve bu gerçeği kabul etmem gerekiyordu. Yazmak ve hecelemek benim için kabustu. Yazdığım harfler asıllarından çok farklı oluyordu. Okuma ve telaffuzum da felaket derecede kötüydü.
Agahta Christie/Yazar

Dikkatimi toplamak konusunda kendimi eğitmem gerekiyordu. Daha iyisini yapabileceğimi ve aynı zamanda daha iyi okuyabileceğimi herkese göstermekti dileğim.
Tom Cruise/Oyuncu

Okulda hep kötü notlar alırdım, C’ler, D’ler ve F’ler… Sonunda okuldan kaçtım. Öğrendiğim her şeyi dinleyerek aklıma sokmam gerekiyordu. Bu da beni çok zorluyordu. Karneme hep potansiyelimi tam anlamıyla kullanamadığım notu düşülürdü…
Cher/Şarkıcı, Oyuncu

Her ailenin bu durumla barışamadığını bir öğretmen olarakta söylemek isterim, okul içinde fark ettiğimiz bu öğrencilerin aileleri ile görüştüğümüzde daha önceden bu durumu bildiklerini fakat söylemeye çekindiklerini ifade ediyorlar oysaki bu kabul edilmesi zor fakat aşılması için emek gerektiren bir durum en büyük yardımcı ise öğretmen olmalı bu nedenle okul ile iş birliği çok önemli. Öncelikle bir anne ve bir öğretmen olarak tavsiyem öğrencilerinizde veya çocuğunuzdaki  bazı sinyalleri doğru okumalısınız.

Okumayı öğrenirken zorluk yaşama
Okuma hızının beklenenin altında olması
Yazarken harf atlama
–Bozuk yazma
Okurken harf atlama
Okurken kelimeleri değiştirerek okuma
Okumakta zorlanma
–Yazarken zorlanma
Harfleri birbirine karıştırma (b,d,p gibi)
Rakamları ters yazma (3-6-9… gibi)
“6-9″,”3-8″,7-4″ gibi rakamları birbirinden ayırt etmede zorluk yaşama
Okuduğunu anlama ve anlatmada zorlanma
Sıralı ezber gerektiren konuları ezberlemekte güçlük çekme.(Ayların sırası,haftanın günlerini sıralama)
Çarpım tablosunu ezberlerken veya ritmik sayarken zorlanma
Renkleri karıştırma
Sağı solu ayırt etmekte zorlanma
Kendini,bir konu hakkında fikrini iyi ifade etmekte zorlanma
Toplama ve çıkarma işaretini karıştırma
Ayakkabılarını bağlama gibi motor becerilerde zorlanma
Okula gitmek istememe
Yazarken sıra,satır atlama
İmla kurallarını uygun yazmakta zorlanma
Noktalı ve noktasız harfleri yazarken ve okurken birbirne karıştırma

Eğer öğrenci bu türden bazı özellikleri taşıyorsa bireysel bazı uygulamalar yaptırılabilir.

Beklemediği bir anda sağ elini göstermesi söylenebilir.
Okuma yaptırılıp hatalı, vurgusuz ve yavaş okuma durumları gözlemlenebilir.
Bir konu üzerinde müzakere yaptırılıp onun fikirleri olup olmadığı sorulabilir. Farklı cevaplar, fikirler verecektir. (örneğin buzullar eriyor küresel ısınma var ne yapılmalı?)
İp atlama, top yakalama, ıslık çalma gibi bazı psikomotor kavramları gözlemlenebilir.
Alfebe-mevsimler-ayların sıralandırılması istenebilir.
Yön (kuzey-güney gibi) sorulabilir. (yaşı uygunsa)

Öğrencinin yukarıdaki saydığımız davranışlarında problemi varsa uzmanlara yönlendirilip tam bir teşhis yapılmasını sağlayabiliriz. Bunlar kullanılarak dislektik öğrencilere ulaşmak mümkün.

Dikleksi ve Teknoloji

Eğitimde her yerde yanı başımızda olan TEKNOLOJİ bu alanda  henüz emekleme aşamasında. Teknoloji devi olan Apple’ın yaratıcısı Steve Jobs da bir disleksi hastasıdır ve hepsi gibi o da okul için hiç  parlak değildir. Ancak Apple’ın bu özel öğrenciler için birçok uygulaması da mevcut. Benim gibi çaresiz bir anne ve öğretmen olarak internette bulabildiğim yardımcı öğeler arasında Apple’ın özel çocuklar için uygulamaları incelenmeye değer nitelikte. (Bu uygulamaların ne olduğu, nasıl kullanılacağı hakkında yazacağım)

Disleksi İçin Kolaylıkla Uygulanabilen Özel Yazı Font’u

dileksi-fontu

Hollandalı bir firmanın disleksililer için üzerinde çalıştığı proje sonuçlandı. Hazırlanan özel yazı fontunu ücretsiz olarak bilgisayarınıza indirerek kullanabilirsiniz.

Hollanda’da Twente Üniversitesinde yapılan araştırmalara göre, okunabilirliği arttırılan bu yazı tipi kullanıldığında hata oranında ciddi bir azalma olduğu ortaya konuldu. Arial gibi yazı tipleriyle kıyaslandığında Dyslexie açık ara önde duruyor.

Disleksi için uygun oldukça kullanışlı: OpenDyslexic http://www.dafont.com/open-dyslexic.font adresinden dosyayı indirebilirsiniz.İndirdiğiniz dosyayı bilgisayarınızın denetim masasındaki fontların içine atınız. Resimdeki siyah yazı normal (arial) fontla, Alttaki renkli yazı ise OpenDyslexic fontu ile yazılmıştır.

Bu alanda hem öğretmenlerin hem anne babaların bilinçli davranması , neler yapabiliriz ?  diyerek  çözüm odaklı hareket etmeleri çok önemli . Umarım birgün okullarda en anlamsız konularda dahi eğitim verilirken disleksi alanında da uzman kişilerden destek alınarak  daha fazla eğitimler yapılarak  hala bilmeyen öğretmenler olmaz ve umarım bu çocuklar sistem içinde kaybolmaz  ve fark edilerek başarılı olmaları sağlanabilir.

Kaynakça:

Her öğretmenin  izlenmesi gereken filmler arasında olan disleksi bir öğrencinin yaşadıklarını anlatan filmden müthiş bir bölüm için; http://www.youtube.com/watch?v=plOpXIn7h20

Bir başka annenin röportajı , okulda yaşadıkları için ;

http://www.disleksi.info/bir-annenin-kaleminden-ozel-ogrenme-guclugu.html

Uzman Görüşlerini okumak yardım almak için;

http://disleksi.com.tr/

http://www.uzmantv.com/disleksi-nedir

Bazı apple uygulamaları için ;

http://tr.apple.ididactic.com/cuento-sobre-la-dislexia/

Disleksinin çeşitleri ve ayrıntılı makale için :

http://algidanismanlik.com.tr/articles/Ozel_Ogrenme_Guclugu_ve_Disleksi.pdf

Yazar: Didem Akpinar / İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

Kaynak: http://www.egitimdeteknoloji.com/author/didem-akpinar/

ÖĞRETMENİM BENİ FARK ET!!” için bir yanıt

    ceren said:
    18 Şubat 2015, 21:51

    yazıyı çok beğendim, ayrıca tam bu yazı ile birebir eşleşen ve öğretmenliğin ne kadar kutsal bir meslek olduğunu anlatan bir film önermek istiyorum. belki çoğumuz izledik bu filmi. ben 3 kez izlememe rağmen izlemekten bıkmadığım ve çok keyf aldığım bir film olduğu için izleyn izlemeyen herkese ( özellikle öğretmen ve öğrencilere) bu filmi izlemelerini şiddetle tavsiye ediyorum. filmin ismi “HER ÇOCUK ÖZELDİR”

    Beğen

Yorum bırakın